top of page

Kıyamet Senaryosu

  • Yazarın fotoğrafı: Serdar Anıl
    Serdar Anıl
  • 8 May
  • 2 dakikada okunur
ree

...Ezrailin gelir kendi, ne ağa der ne efendi, sayılı günler tükendi yolun sonu görünüyor. Bu dünyanın direği yok, merhameti yüreği yok, kılavuzun gereği yok yolun sonu görünüyor... demiş Musa Eroğlu üstad.


Hadi kusüratı yukarıya yuvarlıyor ve diyorum ki; ülkemizde ortalama yaşam süresi yaklaşık seksen yıl.


Soru şu; Az mı, çok mu?


Az yada çok, hesap bu ve bazen insana hiç olmayacak ve hiç bitmeyecek gibi geliyor değil mi? Aşağıdaki yazıyı okurken bunu düşünedurun bir yandan da.


Bir diğer taraftan hani sanki hiç olmayacak bir uzaklıktaki, ama gerçekten uzaktaki bir menzilde ise, eninde sonunda bir gün yıldızımız Güneş' in de sonu gelecek ve O'da sönecek. Elbette olamayacak gibi bir şey ama, saat çalışıyor; tik tak tik tak...


Demiş ya üstad Veysel;"Düşünülürse derince, uzak gözükür görünce, yol bir dak'ka miktarınca, gediyorum gündüz gece". Hep beraber gidiyoruz o menzile.


Ne rüya ne anlatı ve ne de şiir, bilim konuşalım biraz.


Güneşimiz gibi bir yıldızın olası beklenti yaşı, ki biraz tedbirli gidersek yaklaşık olarak kabaca dokuz milyar yıldır ve bugüne kadar da bizimki yaşamının yarısını da geçirmiş durumda.


Bir başka üstadın, Cahit Sıtkı Tarancı' nın da dediği gibi;"Yaş otuz beş yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün."


Güneş, merkezindeki hidrojeni hiç durmadan helyuma çeviriyor, bu reaksiyon sırasında ortaya çıkan inanılmaz enerjiyi ise etrafına yayıyor ve gezegenimizde yaşam devam ediyor.


Üstat Veysel'in satırları tam olarak bu mavi gezegenimiz için söylenmişçesine güzel. Gidiyoruz o menzile ama sonuç olarak korkmaya da gerek yok, bu dediğim kıyamet olana kadar insanoğlu sonsuz boşlukta yolculuk için gerekli gemileri muhakkak ki yapacaktır, bu gemilerle yol almak için ihtiyacı olan gerekli egzotik yakıtı bulacak ve Warp sürüşünü, ki uzayı bükerek ışık hızının da üzerine çıkarak, farklı gezegen sistemlerine ulaşmış olacaktır. Yeter ki birbirini yemeyi bıraksın veya kendi medeniyetini yok etmesin veya gerilere düşürmesin bu gerçek gelişme yolunda. Hedef böyle bilimsel konular olmalıdır, insani zararlı egoların peşinde koşmaktansa.


Peki ne olacak bu olası kıyamet senaryosu uyarınca?


Öncelikle yıldızımızın yapısal dengesi bozulacak, yakıtı tükendikçe çekirdeği içine çökecek ve şişecek. Her ne kadar önümüzde bir kaç milyar yıl var desek dahi, kabaca bir milyar yıl sonra parlaklığı yüzde on artacak ve bu bağlamda gezegenimizdeki sıcaklıklar yaklaşık elli derece daha yükselecek. İnsan elbette yeraltıda şehirler kuracaktır ve yaşamı bir şekilde devam edecektir ve ancak gezegen yüzeyindeki doğal yaşamın sonu gelmiş olacaktır. Ancak o güne kadar sürekli ve logaritmik olarak katlanan Dünya nüfusu ve kaynak yetersizliği bu sonu zaten getirmiş olacaktır.


Yukarıda dediğim gibi. Güneş'in iç basıncı düşerken, dış katmanlar şişecek ve bir kızıl deve dönüşerek Merkür ve Venüs'ü yutacaktır. Dünya'nın da akıbeti belirsiz. Eğer yutulmasa bile, Güneş o kadar büyük ve sıcak olacak ki, okyanuslar kaynayacak, atmosfer uzaya savrulacak ve yaşanmaz hale gelecek gezegenimiz.


Güneş, birkaç yüz milyon yıl boyunca daha genişleyip maddesinin büyük kısmını uzaya savurduktan sonra çekirdeği çökecek ve geriye beyaz cüce olarak adlandırılan yoğun bir yapı kalacak. Bu aşamada Güneş artık bir enerji kaynağı olmayacak, sadece sönük bir sıcak kalıntı olarak varlığını sürdürecektir. Dünya eğer bu süreçte tamamen yok olmazsa, donmuş, ölü bir gezegen olarak eski yörüngesinde boşlukta sürüklenebilir.


Böylesine büyük ölçekli kozmik olayları düşünmek, insana kendi varoluşunun geçiciliğini hatırlatıyor. Farkındasın değil mi?


Yorumlar


Bana Bir Mesaj Gönder, Düşüncelerini Bana Bildir

© 2025 Mühendisin Not Defteri. Wix tarafından güçlendirildi ve güvenli hale getirildi.

bottom of page