Ezber Bozan Karahantepe ve Taş Tepeler
- Serdar Anıl

- 4 Tem
- 3 dakikada okunur

İri adam, güçlü şef Arukar, ki Arukar sürülerin ve ekinlerin koruyucusu anlamına gelir, sesleniyordu halkına; "Kızlarımız oğullarımız var artık ve çok daha kalabalığız. Yenilmez olmak zorundayız, bunun için daha çok ava, daha çok meyveye ve daha çok güce ihtiyacımız var. Bunu bize ancak onlar verebilir. Şu az ilerdeki tepenin eteklerine bir alan yapacağız ve o alanda sunacağız artık hediyelerimizi. Onlara orada saygı göstereceğiz ki, onlar o yüce güçler de bize ödüllerimizi bol bol versinler. Kondularımızı da alanın çevresine taşıyalım, orada yaşayalım, oraları sakınalım ve onlara layık olalım. Kararım budur."
Bugünün Harran ovasına hâkim tepenin eteği düzlendi, kayalar çıkarıldı, taşlar toplandı ve önce bir alan çıktı ortaya. Sonrasında şaman ne isterse onu yaptılar; sunaklar, sütunlar, resimler ve oymalar ile kabartmalar... Tarım bilmez bir tarih öncesi halkın organize toplum bilinci ile çalışarak ilk adımların atıldığı Karahantepe'de inanç yeni boyutuyla yaşanmaya böylece başladı.
Binlerce yıl ötelerinden o insanların inanç dünyalarına ve bölgedeki yaşamlarına bakınca görüyoruz ki onlar, o günün Karahantepe halkı; doğumu ve ölümü, hastalıkları ve şifayı, iklim ve gökyüzü olaylarını, depremleri ve daha pek çok doğa olaylarını anlayamıyorlar ve bu müthiş olayları birilerinin sorumluluğuna bırakıyorlardı. O birilerini görmedikleri halde, neler yaptıklarını ve neleri yapabileceklerini iyi bildikleri için, onlardan çok korkuyor ve dolayısıyla onlara da saygı gösteriyorlardı. Öncesini ve sonrasını da bilemedikleri doğum ve ölüm arasındaki yaşamı, yarattıkları ritüelleriyle anlamlandırıyorlardı.
Müthiş bir zaman derinliğinde geziniyoruz, günümüzden neredeyse on bir bin beş yüz yıl öncesinde. Henüz daha kazılması gereken alanların olması ve yapılması gereken tarih belirleme çalışmaları sonrası olasıdır ki, Karahantepe, Göbeklitepe'den de eskidir. Belki yeni sıfır noktası bu tepe, gelin kabaca günümüzden on iki bin yıl önce diyelim.
İnsanlığın yukarıda bahsettiğim korkuları ve saygıları arasındaki ritüelleri toplamı inanç anlayışlarındaki çok önemli bir ezber bozulmaktadır bugün. Bu aşamaya gelmek için öncelikle tarım ve yerleşik düzenin gereği düşünülürken, Karahantepe bunu aksini söylemektedir bize.
Bu alan sadece avcı ve toplayıcı bir kabileyi değil, yeni katılanları ve belki diğer kabileleri de bir araya getirdi. İnanç sistemi gelişti, yayıldı, hediyeler paylaşıldı, yeni dostluklar, birliktelikler oluştu. Daha geniş, daha kalabalık bir toplumsal yapıya geçişin adımları atıldı. Görülüyor ki; Karahantepe ve çevresinde insanlar arasında bir birleştirici ve dolayısıyla topluluklar adına geliştirici güç olmuştur inanç. Belki biraz hızlı bir çıkarımla; gelişen inanç sistemi, avcı ve toplayıcı yaşam tarzını, daha sosyal, tarım yapan ve dolayısıyla yerleşik ve aslında elde tutması daha zor ama daha keyifli bir hale taşımıştır.
Harran ovasına hâkim bu kutsal alanda düzenlenen törenler ile yeni dostluklar, yeni ittifaklar kuruldu, muhtemelen diplomasi ve kabileler arası düzen ve hiyerarşi böylece başladı.
Zaman içerisinde böyle yeni alanların ve farklılarının yapılıyor olması, avcı ve toplayıcı bireylerin eşit olduğu sosyal yapının farklılaşmasına da sebep olmuş olabilir. Kutsal alan işçiliğinde usta kabile üyeleri ve şamanik ritüeller konusunda uzman ayrıcalıklı sınıflar doğmuş olabilir.
Taş Tepeler Projesi; Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları adlı uluslararası bir girişimin adıdır. Bu önemli proje günümüzden on iki ile yedi bin yıl öncesi aralığa yoğunlaşmaktadır.
T biçimli dikilitaşları, insan ve hayvan heykelleri ile insanlık tarihinin en erken dönemlerine ışık tutan on iki Neolitik anıtsal alanı kapsamaktadır; Göbeklitepe, Karahantepe, Harbetsuvan, Gürcütepe, Kurttepesi, Taşlıtepe, Sefertepe, Sayburç, Ayanlar, Çakmaktepe, Yoğunburç ve Yenimahalle.
Bu bölge aynı zamanda insanlığın yaklaşık yüz kilometre karelik bir alana sığan beş bin yıllık bir öyküsüdür. Odaklanılan bu uzun zaman dilimi içerisinde "Avcı ve Toplayıcı" göçebe yaşam şekli, ki tarımın başlaması, hayvanların evcilleştirilmesi ve kalıcı yapılar ile yerleşik hayata evrilmiştir.
Proje; yerleşim alanlarının, avlak bölgelerini ortaya çıkarmayı, eş zamanlı kazılarla göçebe yaşamdan yerleşik hayat düzenine geçen insanın yarattıklarını, inşa ettiklerini, inanç ve ritüellerini ve tüm bunların çevre ile ilişkilerini öğrenmeyi amaçlıyor.
Okuduklarım; dokuz sahada kazıların, analizlerin ve geçmişteki çevresel koşulları anlamaya yönelik araştırmaların devam ettiğidir. Ayrıca iki bin yirmi beş yılında Karahantepe, aynı Göbeklitepe gibi bir koruma çatısı altına girecektir.
Heyecan verici çok önemli bir proje olduğu kesin ve Anadolu Neolitiğinin sadece bir bölümü, kim bilir daha hangi keşifler yolda.







Yorumlar